DİKKAT! RÜYA NEDİR BAKALIM BİR.ÇOK MERAK EDENLER OKUSUN
Rüya kimi sözlüklerde "insanın uyku halinde gördüğü düşler" kimi sözlüklerde
ise "insanın uyku halindeyken gerek bilinçaltından kaynaklanan, gerekse çeşitli kaynaklardan aldığı
tesirlerin imajlara bürünmesiyle oluşan algıları" olarak tanımlanır.
Rüya laboratuvarlarında
sürdürülen psişik incelemelerin sonuçları ile metapsişik araştırma ve gözlemlerin sonuçları
birleştirildiklerinde rüyaların neden ve kaynaklarının büyük bir çeşitlilik gösterdiği ortaya
çıkmaktadır.
Rüyalar,metapsişik arastirmacilarca neden ve
kaynakları bakımından şu şekilde sınıflandırılır:
1- Psikofizyolojik
Kaynaklı Rüyalar (alelade rüyalar): A-Psikolojik kaynaklı rüyalar: Psikolojide kabul edilen bilinçaltından
kaynaklanan rüyalardır.Bunlar, genellikle heyecanlar, sıkıntılar,korkular, bastırılmış
duygular.vs’den kaynaklanan rüyalardır. Ruhu ya da zihni fazlasıyla meşgul eden maddi veya manevi bir
sorun,uyumadan önce konuşulan bir konu ya da görülen bir film de bu tür rüyaların görülmesine neden olabilir; ayrıca
sözkonusu soruna ait bazı fikir ve imajlar, görülmekte olan diğer türden rüyaların içine zaman zaman parazit
olarak kayabilirler.
B- Fizikoşimik (fiziksel/kimyasal) kaynaklı rüyalar: a- Fiziksel kaynaklı
rüyalar: Bunlar fiziksel ortamdan gelen, bedensel ağrı ve rahatsızlıklardan ve ses,ışık,koku
gibi beş duyuyu ilgilendiren uyaranlardan kaynaklanan rüyalardır.Bir rüya deneyinde, uyuyan kimsenin burnu ve dudakları
bir tüy parçasıyla rahatsız edilmiş ve akabinde, uyuyan kimse, yüzüne işkence edilerek derisinin yüzüldüğüne
ilşkin bir rüya görmüştür.Bir başka deneyde uyuyan kimsenin kulağı yakınlarında iki çelik
bıçak birbirine sürtülünce,denek,rüyasında tarihi bir olay sırasında kentin bütün çanlarının
çaldığını görmüştür.
b-Kimyasal kaynaklı rüyalar: Bunlar,uyuşturucular ve
ilaçlar gibi, alınmaları halinde vücudun nörofizyolojik ve kimyasal yapısında belirli değişiklikler
yaratan etkenlerden doğan rüyalardır.
2-Metapsişik Kaynaklı Rüyalar: A-Parapsikolojik
ya da psişik kaynaklı rüyalar: Bunlar paranormal yeteneklerin uyku sırasında kullanımyla ilgili
rüyalardır; bunları üç ana grupta ele almak mümkündür:
a- Telepatik rüyalar: Bunlar uyuyan kimsenin
uyanık bir insanın düşünce ve imajlarını telepatik yolla almasıyla ya da uyuyan bir başka
insanın rüyasını telepatik yolla almasıyla oluşan rüyalardır.Telepatik rüyalar, Brooklyn’da
(New York)kurulan Maimonides Tıp Merkezi’ndeki, elektroansefalograf aygıtlarıyla çalışan Maimonides
Rüya Laboratuvarı’nda keşfedilmiştir.
b- Durugörü (clairvoyance) yeteneğiyle ilgili rüyalar:
Parapsikolojik araştırma ve incelemeler uykudaki bir kimsenin,bazen, durugörü medyumları gibi, o anda kendisinden
uzakta olan olay ve nesneleri algılayabildiğini ortaya koymuştur.Kuşkusuz kişi, uyandığında
gördüklerini bir rüya olarak hatırlayacaktır.
c- Şuur projeksiyonu (astral seyahat) ile ilgili rüyalar:
İnsanın spiritüalizmde duble ( okültizm ve teozofideki adıyla astral beden) denilen süptil bedeninin uyku sırasındaki
faaliyetlerinin ve gezintilerinin rüya tarzında hatırlanması.
B-Haberci rüyalar: Bunlar,”yüksek”
bir kaynaktan gönderilen, bir mesaj taşıyan, amaçlı, düzenlenmiş, sembolizm içeren rüyalardır, ruhta
derin izler bıraktıklarından kolay kolay unutulmazlar:
a-Uyarıcı rüyalar: Bunlar kişiye,
ya önemli sonuçlar doğuracak hatalı bir harekette bulunmasını,yanlış bir yola sapmasını
vs’yi önlemek üzere önceden gösterilen ya da sapılmış bulunan yanlış yolda ilerlemekten vs’den
vazgeçirtmek üzere sonradan gösterilebilir.Ayrıca, uyarıcı nitelikli haberci rüya kişinin kendisi için
olmayabilir de; yani kişinin hatalı bir harekette bulunabilecek, yanlış bir yola girebilecek eşini,
dostunu, bir akrabasını, bir yakınını uyarması için de olabilir.Uyarıcı rüyaların
kaynağı, spiritüalistlere göre, genellikle kişinin hami varlığı, bazen de kişinin kendi
ruhu,”öz”ü ya da bir başka deyişle ”yüksek benliği”dir.
b- Prekognitif rüyalar:
Bunlar bir mesaj taşımaktan ziyade, gelecekte olacak olayların önceden görülmesiyle ilgili rüyalardır.
c-
Yalnızca bilgilendirme amacı taşıyan rüyalar: Çok nadiren görülen bu rüyalar, uyarıcı veya
geleceğe yönelik bir nitelik taşımayıp, kişiyi bilmediği bir konuda bilgilendirme amacını
taşır: Örneğin dünyanın geçmiş devirleri,bir başka kimsenin geçmiş reenkarnasyonları,bir
başka gezegendeki yaşam hakkında bilgi verici rüyalar bu gruba girer.
C- Bedensiz varliklarla kurulan
irtibatlardan kaynaklanan rüyalar: Bunlar, genellikle kişinin önceden tanıdığı, ölüm olayı
ile bedenini terkederek öte aleme göçmüş varlıklar ile uyku sırasında iletişim kurmasından kaynaklanan
rüyalardır. Yapılan görüşme,uyanınca rüya tarzında hatırlanır. Fakat rüyada ölmüş
bir kimsenin bulunması rüyanın muhakkak bu gruba girmesini gerektirmez; yani muhakkak bedeninden ayrılmış
o kimseyle bir görüşme yapılmış olduğunu göstermez; bu, psikofizyolojik kaynaklı alelade bir
rüya da olabilir, haberci bir rüya da olabilir.
D- “Serbest hafıza” kayıtları ile ilgili
rüyalar: Bunlar, kişinin, “serbest hafıza”sında yer alan geçmiş reenkarnasyonlarına
ait anılarıyla ilgili rüyalardır. (Kişinin geçmiş reenkarnasyonlarında yaşadığı
ve algıladığı her şeyin kayıtlı olduğu hafızaya “serbest hafıza”
adı verilir.) Bu tür rüyalar kimi zaman defalarca, aynı ayrıntılarıyla, yeniden görülürler.
E-
“Serbest şuur”un faaliyetleri ile ilgili rüyalar: Bunlar, Neo-spiritüalist terminolojide serbest şuur
adı verilen,hakiki bilgilere sahip,idrakli,”yüksek şuur”unun, gün boyunca yapılan hareketlerin
muhasebesini yapmak gibi çeşitli faaliyetlerinin dünyasal şuur olan “bağlı şuur”a sızan
yansımalarından oluşan rüyalardır.
Rüya tabiri, rüya denilen uyku evresinde nörotik algılanan hayal gücünün gün
içerisinden yaşanılan olaylar hakında geleceği gösterdiğini öne sürmektir.
Psikolojik olarak
gündelik hayatta yaşanılan sorunlar veya yapılamayan işleri insanın başka suni nedenler göstermesi
ile olaşan ve rüyayı görenin bile saçma bulduğu ve aynı zamanda dogmatik simgesel değerlere yorumladığı
bilinç altı uyarı sistemidir.
Rüyaların yorumlanması Aynı rüya farklı zaman
ve yerlerde görülürse, bunun yorumu da farklı olur. Bazen aynı rüyayı değişik insanlarda görebilir,
ancak her insanın ruhu ve manevi dünyayı anlayışı, yaşamı farklıdır. Bundan dolayı
da yorumu özünden bir şey kaybetmese bile yorumu ve yansıması farklı olur. Zaman zaman başkaları
ile ilgili rüyalar da görebiliriz; bizi hiç ilgilendirmeyen bir rüya, bir başka bir başka yakınımızı
ilgilendirebilir.
Rüyaları yorumlarken tarafsız olmak, duygulara kapılmamak, karamsarlaşmamak
gerekir. Bu arada rüyada sadece bir şekil veya olayı değil, her şeyi birlikte yorumlamalıdır.
Rüyadaki renkler de büyük önem taşır.
Rüyada görülen bazı insanlar tanıdıksa, adlarına
da dikkat edilmelidir. Bu adların anlamları da yaklaşan bir durumu haber verebilir.
Örneğin derdi,
sıkıntısı olan biri rüyasında adı Necati olan birini görürse sevinmelidir. Çünkü Necati "kurtuluş"
anlamına gelmektedir. Bu durumda rüyayı gören dertten, sıkıntıdan kurtulacaktır. Rüyaları
tarafsızca yorumlamalı ve ayrıntıları da değerlendirmelisiniz.
Rüya yorumu, rüya türlerinden yalnızca “amaçlı rüyalar” ya
da diğer adıyla “haberci rüyalar” grubuna giren, bir mesaj taşıyan rüyalardaki sembolizmi
çözme çalışmasına verilen addır. Metapsişik araştırmalar ve rüya laboratuvarlarında
sürdürülen araştırmalar, rüyaların bir kısmının psikofizyolojik nedenlerden kaynaklandığını
ortaya koymuştur ki “alelade rüyalar” da denilen bu rüyalar hiçbir mesaj taşımadıklarından
yorumlanmayı da gerektirmezler. Dolayısıyla, metapsişik araştırmacılara göre, rüyasındaki
sembolizmi çözmek isteyen kişinin öncelikle o rüyasının haberci (amaçlı) bir rüya mı olduğunu,
yoksa psikofizyolojik kaynaklı bir rüya mı olduğunu çözmesi gerekmektedir. Bu da her iki rüya grubunun arasındaki
temel farklar hakkında bilgilenmekle ve deneyimle olanaklıdır.
Haberci rüyalar ile alelade rüyalar
arasındaki farklar Haberci rüyalar ile alelade (psikofizyolojik kaynaklı) rüyalar arasındaki temel farklar
şöyle açıklanır:
Alelade rüyalarda hiçbir amaç yoktur; gelişigüzel veya birtakım parazit
titreşimlerin ürünüdürler, saçma sapan öğeler içerirler. Haberci rüyalar ise bir amaca yöneliktir, amaçlı bir
düzenlenme vardır.
Alelade rüyalar rüyanın cereyan ettiği andaki bedenin fizyolojik-patolojik durumuyla
(örneğin kişiyi rahatsız edici veya sevindirici bir nedenle) yakından ilgilidir. Haberci rüyalar ise kişinin
fizyolojik-patolojik durumuyla ilgisiz olup, insanın olağan halde bilmediği imaj ve bilgiler içerirler.
Alelade
rüyalar kişi tam uykuya dalarken veya tam uyandığı sırada oluşurlar. Haberci rüyalar ise uykunun
her aşamasında oluşabilirler ki, bir amaç ve plan üzere meydana geldiklerinden, amacın yerine gelmesi
için uykunun en uygun aşamasında oluşurlar.
Alelade rüyalar beyindeki alelade ve amaçsız tesirlerin
yüzeysel ve gelip geçici izlerine bağlı bulunduklarından açık ve seçik değildirler, karmakarışık
nitelikler gösterirler; çabuk unutulur ve ruhta hiçbir derin etki bırakmazlar. Haberci rüyalar ise kaydedildikleri gibi,
ruhta sürekli ve derin izler bırakırlar. Hatta bazen aylarca ve yıllarca unutulmazlar. İki rüya grubu
arasındaki bu dördüncü fark, rüyanın hangi gruba girdiğinin saptamasında en önemli ölçüttür.
Haberci
rüya türleri Amaçlı veya haberci rüyalar da sembolizm içerip içermemelerine göre, kendi içlerinde iki gruba ayrılırlar:
1- Az çok görüldüğü gibi gerçekleşen veya bilgilerin açık biçimde verildiği haberci rüyalar. Bir
sembolizm içermeyen bu tür rüyalar çok nadir olarak görülürler. 2- Sembolizm içeren haberci rüyalar. Bu tür rüyalar sembolizm
içerdiğinden kişinin kendi çabasıyla çözmesi gereken rüyalardır.
Haberci rüyalardaki sembolizmin
nedenleri
Sembolizmin haberci rüyalardaki ve vizyonlardaki nedeni şöyle açıklanır: İnsanın
imajinasyon yeteneğinin sembolleştirici bir özelliği vardır. Zihne “anlamlar” halinde gelen
“tesirler” insan zihninde, ister istemez fiziksel alemin bir özelliği olan imajlara bürünmek zorunda kalırlar
ki, bürünecekleri imajları da “tesir”i alan insanın şuuraltı dağarcığından
elde ederler. Tesir ne kadar yüksek ya da süptil bir kaynaktan gelirse gelsin, alıcı kişinin kapasitesi, şuuraltı
imajları, şuuraltı dağarcığı tesirin özgün halini kaybetme derecesi ve kısıtlanması
açısından çok önemli bir rol oynar. Kaynağından “anlam” olarak inmeye başlayan tesir
onu alan insanın zihninde imaj olarak belirene kadar bir sürü değişim ve dönüşüm geçirir.Metapsişikçiler
şuuraltının bu dönüştürücü etkisine “renkli cam etkisi” adını verirler. Kısaca
tesirler, insan zihninde yer ederken, ister istemez o insanın şuuraltı dağarcığındaki imajlara
dönüşürler ve bu dönüşüm sırasında birtakım sembollere bürünmüş olurlar. Bu haberci rüyaların
büyük çoğunluğunda rastlanılan doğal ve zorunlu bir süreçtir.
|